Antep Fıstığı Alem : Plantae (Bitkiler)
Antep Fıstığı Bölüm : Magnoliophyta veya Angiosperms(Kapalı tohumlular)
Antep Fıstığı Sınıf : Magnoliopsida (İki çnekliler)
Antep Fıstığı Takım : Sapindales
Antep Fıstığı Familya : Anacardiaceae (Sakız ağacıgiller)
Antep Fıstığı altfamilya :
Antep Fıstığı oymak :
Antep Fıstığı Cins : Pistacia
Antep Fıstığı Alt_Cins :
Antep Fıstığı Tür: P. vera
Antep Fıstığı İkili Adı: Pistacia vera L.
Antep Fıstığı Diğer adı:
Antep Fıstığı Bitkisi İzleme Sayısı:3571
Bitki koruma ürünleri kullanırken mutlaka etiket üzerinde yazılan uyarılara dikkate alınız. Bitki koruma ürünleri İnsan ve hayvan sağlığı için Zehirlidir.
İlaçSınıfı ve etken madde | Zararlı organizma ve İlaçlama dönemi | Dozu ve Uyarılar |
---|---|---|
İNSEKTİSİTLER 240 g/l Tau-fluvalinate |
Antepfıstığı psillidi |
20 ml/ 100 l su nimf,ergin |
FUNGİSİTLER 200 g/l Azoxystrobin + 125 g/l Difenoconazole |
Antepfıstığında karazenk |
100 ml /100 lt su |
İNSEKTİSİTLER %25 Diflubenzuron |
Antepfıstığı gözkurdu |
20 gr / 100 l su larva |
Antep Fıstığında Tescilli Çeşitler 10 Adet
Atlı-ANTEP FISTIĞI (Tozlayıcı) Çeşidi
Ohadi -ANTEP FISTIĞI Çeşidi
Uygur-ANTEP FISTIĞI (Tozlayıcı) Çeşidi
Öztürk-ANTEP FISTIĞI (Tozlayıcı) Çeşidi
Halebi-ANTEP FISTIĞI Çeşidi
Pistacia integerrima -ANTEP FISTIĞI Çeşidi
Siirt-ANTEP FISTIĞI Çeşidi
Siirt -ANTEP FISTIĞI Çeşidi
Halebi -ANTEP FISTIĞI Çeşidi
Kırmızı -ANTEP FISTIĞI Çeşidi
Antep Fıstığında Sorun Olan Hastalıklar 10 Adet
Antep Fıstığında Sorun Olan Zararlılar 10 Adet
Antep Fıstığında Sorun Olan Yabancı Otlar 10 Adet
Antep Fıstığında Sorun Yabancı Otlar Devamı >>>Tarihi:
Antep fıstığının ilk olarak Etiler döneminde Güney Anadolu'da kültüre alınıp yetiştirildiği ve Kral sofaralarına girecek kadar kaliteli kültür çeşitlerinin üretildği bilinmektedir.
Antep fıstığı, miladi 1.YY'da Roma'ya oradan İspanya'ya daha sonra'da Fransa'ya yayılmıştır.
Fıstığın amarika'ya geçişi ise, 1853-54 yıllarına raslamaktadır.
Tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Güneydoğu Anadolu yüzyılların birikimini gerek tarihi yapılarında, gerekse geleneksel yemek kültüründe günümüzde de sürdürmektedir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Toroslarla Suriye sınırında yer alan, Türkiye!nin %8'ine yakınını ihtiva eden ve pek çok kültürü içinde barındıran en küçük bölgemizdir.
Sade bir yeryüzüne sahip yapısı, kara iklimi ve Akdeniz ikliminden etkilenen hava şartları birbirinden lezzetli, pek çok yemeğin ortaya çıkmasını elverişli hale getirmiştir. Kurak ve uzun geçen yazlar pestil ve pekmez gibi kurutulmuş gıda tüketimini arttırırken; yaylarının fazlalığı ise yemek çeşitlerinde etin ön plana çıkmasına neden olmaktadır.
'Bol acılı' ve 'yağlı' olarak nitelendirilen Güneydoğu Anadolu mutfağına değişik lezzetler sunan baharatlar, salçalar ve karışımlar oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır. Çeşitliği ile dikkat çeken Güneydoğu Anadolu mutfağında, yemeklerde kullanılan malzemelerin çeşitliliğinin yanı sıra, yemeği yapan ellerin ustalığı da dikkat çekmektedir. Bölge genelinde bir gelenek haline gelen yemek yapımı, hemen hemen tüm yöre halkının uzmanlaştığı bir alandır.
Bölge mutfağının bilinirliğini artıran önemli bir faktör bölgesel ürünlerin Türkiye çapındaki bilinirliğidir. Türkiye genelinde yaygın olarak tüketilen bu ürünlerden en bilinenleri; antep fıstığı, Maraş dondurması ve kırmızı acı biberdir.
'Yeşil Elmas'.. Antep Fıstığı
Etiler döneminde alınan ilk kültürle Güneydoğu Anadolu bölgesinde yetiştirilmeye başlanan antep fıstığı Roma, İspanya ve Fransa'ya kadar yayılmıştır. Gününüzde dünyada yıllık üretimi 250.000 tona ulaşan antep fıstığı, özellikle Türkiye, İran ve ABD'de yetiştirilmektedir. Ülkemiz genelinde 56 ilde üretilmekte olan antep fıstığının en yoğun olarak yetiştirildiği il Gaziantep'tir. Çoğunlukla kabuklu durumda kavrularak tüketilen antep fıstığı, çerez olarak tüketilmesinin yanı sıra, tatlı yapımı ve pastacılıkta da yaygın olarak kullanılmaktadır.
Toprak:
Antepfıstığı fakir topraklarda yetişebilmektedir. Ancak uygun anaç, erkek ve dişi çeşitle birlikte derin toprak koşullarında sulamayla, kaliteli ve bol ürün alınabilmektedir. Antepfıstığı bahçesi tesis edilecek yerlerde özellikle çiçeklenme dönemindeki düşük sıcaklık ve yağış dikkate alınarak, anaç ve çeşit seçimi yapılmalıdır.
İlkbaharda soğuk havanın çöktüğü, çukur alanlarda bahçe tesisi yapılmamalıdır. Taban suyunun yüksek olduğu yerlerde mutlaka drenaj yapılmalıdır.
.
Ekim:
Doğrudan Tohum Ekimiyle
Parselde, ağaç yerleri işaretlendikten sonra çukurlar açılıp, her çukura en az 3 tane anaç tohumu sonbaharda ekilir. Ertesi yıl bunlardan en iyi gelişeni bırakılarak ötekiler sökülür. Bu çöğürler kıraç ve kurak koşullara karşı dirençlidirler. Çöğürlerin gelişme durumuna göre dördüncü yıldan sonra aşılama yapılabilir.
Çöğür Dikimiyle
Bahçede ağaç yerleri işaretlenip, buralarda çukurlar açıldıktan sonra çöğür dikimi yapılır. Bunlar yaz aylarında en az iki kez sulanmalıdır. Çöğürlerin tutma oranının düşük olmasından ve geç aşıya gelmesinden dolayı tavsiye edilen dikim şekli değildir
Tüplü Fidan Dikimiyle
Tüplü fidan ile bahçe tesisi kurulacak alanların sulanabilmesi gerekmektedir. Sulanmayan koşullarda tüplü fidanla yetiştiricilik yapılacağı zaman, sonbahar dikimi yapılmalıdır. Tüplü fidanlarla dikim, tavsiye edilen dikim şeklidir. Bu aşılı bitkiler, aşılanan çeşide bağlı olarak 4-5 yılda verime yatabilmektedir. Böylece en az 3 yıl daha erken verim alınabilmektedir.
Ülkemizde çok sayıda bulunan yabani antepfıstığı (sakız) türlerinin aşılama yapılması suretiyle yetiştiricilik yaygın olarak yapılmaktadır.
DİKİM ŞEKİLLERİ
Sık Dikim
Sulanan koşullarda birim alandan fazla ürün almanın yollarından birisi de, sık dikimle yetiştiricilik yapmaktır. Bu amaçla 5-6 m. sıra arası mesafede ve 1, 2, 3 veya 4 m. sıra üzeri mesafelerde dikim yapılır. Sıra üzeri 1 veya 2 m. bırakıldığında 13-15 yıl içerisinde sıra üzeri kapanabilmektedir. Bu durumda sıra üzerindeki bitkilerden bazıları sökülebilir.
Gerek birim alandan fazla ürün alınması, gerekse bitkilerin fazla büyümemesi nedeniyle bakım ve hasat işlerinin kolay olması itibariyle iyi bir dikim sistemi olarak değerlendirilebilir
Kuru Koşullarda Dikim
Kuru koşullarda dikim aralıkları geniş tutulmalıdır. Dikim aralıkları, kullanılan anaca göre 6-10 m arasında değişmektedir. Bu sistemde genellikle kültür antepfıstığı anaç olarak kullanılmakta olup 8x8 m mesafelerde dikilmektedir.
Antepfıstiğında dikim sonbahar veya ilkbaharda yapılabilir. Ancak kışı çok sert geçmeyen yerlerde sonbahar dikimi tercih edilmelidir. Kullanılacak anaca göre sıra arası ve sıra üzeri mesafeler belirlenip, arazide bitki yerleri işaretlendikten sonra 40-50 cm genişliğinde 60-80 cm derinliğinde çukurlar açılır. Bu çukurların dibine 1-2 kürek yanmış ahır gübresiyle karıştırılmış yüzey toprağı atılır. Aşılı fidan dikiminde, aşı yerinin toprak yüzeyinde kalması gerekmektedir. Çöğürün derin dikilmesinin sakıncası yoktur. Dikimden sonra mutlaka can suyu verilmelidir. Dikimle birlikte düzgün gövde ve taç oluşumu için bitkilerin dibine herek (kazık) dikilmelidir.
Dikim yapılırken 8 veya 11 dişi ağaca 1 erkek ağaç gelecek şekilde ayarlama yapılmalıdır. Erkek ağaçların bahçe içerisindeki yerleri belirlenirken, o yörenin ilkbahardaki hakim rüzgar yönü de göz önünde bulundurulmalıdır.
Yağmurların kesilmesinden sonra, fidanların çevresindeki otları temizlemek amacıyla çapa yapılır, diğer kısımlar sürülür. Dikimin ilk yılında yaz aylarında, çöğürlere 20 gün arayla su verilmesi iyi bir gelişim için çok yararlıdır
Ekolojik:
Antep fıstığının kurağa ve kötü iklim koşullarına duyarlılığı fazladır. Diğer ağaçlar gibi bitkinin normal bakımı, suyunun verilmesi onun verimini etkiler. Antep fıstığı ağacının tepesi basık ve yuvarlaktır. Budanması, bakımı zor değildir. İlk budama ve şekil verilmesinden sonra her yıl budamaya gerek bırakmaz. Ancak ölü dallar alınır, biçimlendirilir. Esas budamada 4-5 kol üzerine dallar kurulur, geliştirilir.
Fayda:
* Günde 10-12 adet yenilen iç antepfıstığı,vücudun günlük yağ ihtiyacını karşılayabilmektedir.
* 100 g antepfıstığı vücudun günlük protein,vitamin B1 ve fosfor ihtiyacının %35''ini karşılayabilmektedir.
* Antepfıstığında kolestrol yoktur Kandaki kolesterol seviyesini düşürür. Kroner kalp hastalığının riskini azaltır.
* Antep fıstığı protein yönünden 2 kat,fosfor yönünden 4 kat sığır etinden daha üstündür
* Vitamin E,B ve C komplexince zengindir.
* Antepfıstığı şeker hastalığında (Diabete Mellitus)kullanılabilir
* 100 gr antepfıstığında 4.0 gr posa bulunur.Posa miktarı yönünden pirinç, patates ve buğday (0.3 gr) dan daha üstündür
* İnce bağırsakta glikoz emilimini azaltır ve kan şekerinin yükselmesini önler.
* Yapısındaki lipitlerin çoğunluğu monounsature yağ asiti içerdiğinden(35 g), kan şekerini yükseltme (Glisemik indx) yönünden buğdaydan daha az riske sahiptir
* Kalp İçin Antep fıstığı kalp sağlığını korumada önemli bir ilaç vazifesi görür
* Hastalıktan Sonra Antep fıstığı nekahet dönemlerinde de vücudumuzun dostudur. Bir terkip içinde veya tek başına tüketilen fıstık, nekahet dönemin rahat ve kısa sürmesini sağlar, bünyeyi dirençli hale getirir
* Akciğer için iyi bir iltihap temizleyicidir. Göğsü yumuşatır, ağrılarını hafifletir, öksürüğün geçmesine yardımcı olur.
Gübreleme:
Gübreleme
Antep fıstığında görülen periyodizitenin (düzensiz verim) bitki beslenmesi ile ilgili olduğunu belirten birçok araştırma mevcuttur. Besin elementlerince fakir, kıraç ve susuz arazilerde yetişen Antepfıstığının gübrelenmesi zorunluluk arz etmektedir.
Ocak ayında, mümkün olduğu kadar derine verilmek üzere (25 cm) ya ağacın taç izdüşümüne açılacak banta, ya da özellikle plantasyonlarda, ağacın taç izdüşüm kenarına açılacak çizgilere, fosforlu gübre uygulaması yapılmalıdır. Ağacın yaşı ve toprağın yapısı gözönüne alınarak ağaç başına 1-3 kg triple süper fosfat gübresi verilebilir.
Antep fıstığının yetiştiği yöre toprakları çoğunlukla kireçli yapıya sahiptirler. Bu nedenle azotlu asit karakterli gübreler kullanılmalıdır. Şubat ayında ağacın yaşı ve toprağın özelliği göz önüne alınarak, 2-5 kg arasında olmak üzere, amonyum sülfat gübresi taç izdüşümüne verilip, tırmık veya çapa ile toprağa iyice karıştırılmalıdır.
Bölge toprağı potasyum yönünden genellikle yeterli olmasına karşın, eksikliğin olduğu yerlerde vardır. Yapılacak toprak ve yaprak analizlerine göre eksikliğin görüldüğü bahçelerde, fosfor uygulamasıyla ağaç başına 0,5-1 ,5 kg potasyum sülfat verilmelidir.
Çiftçilerimiz genellikle gübre kullanmaktan kaçınmamaktadırlar. Ancak, zamanında ve tekniğine uygun olarak yapılacak gübreleme, Antep fıstığının gelişimine büyük oranda katkı sağlamakta, verimi arttırıp, periyodisiteyi azaltmaktadır.
Uygulamada görülen hataların başında fosforlu gübrelerin derine verilmediği, çiftlik gübresinin toprak yüzeyine serpilip öylece bırakıldığı, azotlu gübrelerinde toprağa karıştırılmadığı görülmüştür. Bu şekilde yanlış uygulama sonrasında "Ben ağaçlarımı gübreledim, ama netice alamadım" denilebilmektedir. Uygulamalar zamanında ve tam olarak yapılırsa önemli faydalar sağlayacaktır.
Kalite:
Antep fıstığı meyvesi fındık, badem ve yer fıstığı gibi yağlı meyvelerle mukayese edildiğinde; % 22,6 protein, % 15,6 karbonhidrat ve 3250 kalori içerir. Yağ oranı bakımından fındıktan sonra ikinci sırayı almaktadır. Bu kadar yüksek besin değeri ve çerez olarak her yerde aranılan bir meyve olan Antep fıstığı, iç ve dış pazarlarda hep alıcı bulabilir duruma gelmiştir.
100 g Antep Fıstığının mineral içeriği:
Sodyum 290 mg
Potasyum 570 mg
Kalsiyum 139 mg
Magnezyum 142 mg
Fosfor 230 mg
Demir 1,70 mg
Bakır 1,03 mg
Çinko 2,78 mg
Klor 450 mg
Mangan 1,21 mg
3. Sulama
Yağışla birlikte verim çağındaki Antep fıstığının yıllık su ihtiyacı 620-760 mm. arasındadır. Haziran-Ağustos ayları sonunda, o yılki yağışa ek olarak 20 gün ara ile sulama yapılması, Antep fıstığındagelişmeyi arttırıp periyodizitenin kısmen önlenmesine etkili olmaktadır.
Antep fıstığında hasat, meyvelerin hasat olumuna geldikleri zaman yapılmalıdır. Bu dönemde meyve dış kabuğu saydamlıktan matlığa dönüşmekte, kırmızı kabuk yumuşayarak sert kabuktan kolayca ayrılmakta, kemik kabuk çıtlamaktadır. Fizyolojik olgunluğa erişen meyvelerde meyve kuru iç ağırlığı ile yağ miktarı en yüksek düzeydedir. İşte bu dönemde, yaklaşık bir hafta içerisinde hasat tamamlanmalıdır. Bu kritik dönemden önce veya sonra yapılan hasatta meyvede gelişmemiş iç, bozuk renk ve çekici olmayan bir görünüm oluşmaktadır. Bu nedenle fizyolojik olum döneminin tespiti kaliteli ürün elde etmek için çok önemlidir. Bu dönem bölgelere göre genellikle ağustos ayı sonları ile eylül ayı sonlarıdır.
Erken hasat yapıldığında, meyve içleri yeşil renkli olur. İç ve dış pazarlarda yüksek değer buluyorsa da meyve kurutulduğunda içler büzüşmekte, şekil ve görünüş bozuklukları oluşmakta, ayrıca iç meyve randımanı düşmektedir. Geç hasat yapıldığında kırmızı kabuk büzüşmekte ve kurumaktadır. Öte yandan iç meyve renginde açılmalar, kalitesinde bozulmaların yanı sıra hayvan ve haşere zararları artmaktadır. Antep fıstığında meyveler bileşik salkımlar üzerinde bulunmaktadır.
Antep fıstığı salkımlarında bulunan meyveler aynı zamanda olgunlaşmaz. Olgunlaşma önce salkımın uç kısmında bulunan meyvelerde başlar. Genellikle ilk önce olgunlaşan meyveler hasat zamanından önce ağaç altına dökülür. Ağaç altında gölgede kuruyan bu meyveler daha gösterişli ve lezzetli olur. Bunlar ayrıca toplanır ve hiçbir işlem yapılmadan çerezlik olarak satılır. Öte yandan ağaç altı meyve dökümleri hasat döneminin saptanmasına yardımcı olmaktadır. Ağaçlar, meyvelerinin %1-3'ü yere döküldüğünde hasada başlanabilir.
Antep fıstığı hasadı cumbaların (fıstık salkımı) elle koparılması ile yapılır. Cumbaların salkım eğiminin ters yönünde ve salkım sapının dalla birleştiği yerden koparılmasına özen gösterilmelidir. Salkımı daldan koparmadan meyveleri tek tek seçerek hasat yapmak doğru değildir. Hasat bu şekilde yapılırsa ağaç üzerinde salkım sapları ve boş meyveler kalmaktadır. Ağaçta kalan bu artıklar zararlılar için uygun bir barınak oluşturacağından mutlaka koparılmalıdır. Ağaç dallarını sallayarak veya sopalarla dallara vurarak hasat yapmak doğru değildir. Bu şekilde yapılan hasatta ağaç dalları zedelenip kırılabilir. Neticede gelecek yılın mahsul gözleri zarar görebilir. Olgunlaşmış meyveye "ben dane" denilir. Bunlar salkımlardan kolaylıkla ayrılır. Dökülmeyenler elle seçilip ayıklanır. Salkım ve diğer artıklar bahçede bırakılmayıp bir yerde toplanarak yakılmalıdır